SÜMER MASALLARI SERİSİ8
DÜNYADA ANUNNAKİLER VAR MI?
Bir varmış bir yokmuş,
Evvel zaman içinde,
Kalbur saman içinde,
Develer tellal olmadan,
Pireler berber olmadan çok önce,
Fırat ve arkadaşları Niburu’da Müze Gemi’yi dolaşırken, Müze Gemi birdenbire havalanmıştı. Uzun bir uzay yolculuğundan sonra, kaptan Laluh, gemiyi Dünya gezegenine indirmeyi başarmıştı. Geminin bozuk iletişim panosunu tamir eden Laluh, Niburu’ya ses göndermiş, çocukların iyi olduğunu ve Dünya’da yeterince altın bulunduğunu bildirmişti.
Niburu’nun başkenti, Agade’de Yediler Meclisi toplandı. Tartışmalar iki Niburu günü sürdü. Sonunda Laluh’un uzay gemisi ehliyetine bir şar (Niburu yılı) el koyma kararı alındı. Dünya’ya elli kişilik bir gemi gönderilmesi karara bağlandı. Dünya’ya giden çocukların ailelerine bilgi verilmesi ve isterlerse bu ailelerin Dünya’ya götürülmesi de bu kararlar arasındaydı.
Çocukların ailelerine haber verildi. Ayrıca Niburu’ dan Dünya’ya gönüllü olarak gitmek isteyenler için duyuru yapıldı. Başvurular iki gün içinde alındı. Yüzlerce Anunnaki başvuruda bulunmuştu. Çocukların aileleri ve Laluh’un ailesi de başvuruda bulunanlar arasındaydı. Çocukların aileleri ve Laluh’un eşi ve çocukları on dört kişiydi. Geriye kalan otuz altı kişiyi güçlü erkek ve güçlü kadın Anunnakilerden seçtiler. Yemekler, kazı aletleri, dedektörler, uçan arabalar, tekneler, toprakta giden arabalar, inşaat malzemeleri, tohumlar, evcil hayvanlar ve elli Anunnaki, büyük bir uzay gemisi ile, bir şenlik havasında Niburu’dan uğurlandı.
Dünya’da ise Laluh ve çocuklar, Kalahari Çölü’nü her gün biraz daha keşfetmekle meşguldüler. Gündüzleri oldukça sıcak olan çöl, geceleri serinliyor ve kum fırtınalarına maruz kalıyordu. Bazen geminin camları kumla kaplanıyordu.
Kahvaltıdan sonra Laluh; ‘’Çocuklar bugün uçan arabaya binip, etraftaki nehirleri inceleyelim. ’’ dedi. Birlikte ambara gittiler. Bir uçan araba, bir tekne, bir kara arabası vardı ambarda. Laluh, uçan arabaya bindi. Çalışıp çalışmadığını kontrol etti. Çalışıyordu. ‘’Haydi binin çocuklar biraz uzaklara doğru gidelim. Etrafı inceleyelim.’’ dedi.Arabaya bindiler. Laluh arabadaki kumanda ile , ambarın tavanını açtı. Uçan araba gemiden ayrılır ayrılmaz tavanı kapattı.
Önce doğuya doğru gittiler. Karşılaştıkları nehirleri saydılar. On üç tane nehir vardı. Nehirler kuzeyden güneye doğru akıyordu ve Hint Okyanusu ile buluşuyorlardı. Nehir boylarındaki filleri, gergedanları, zürafaları, antilopları… incelediler. Daha da doğuya gidince dağlar vardı. Dağları aştıklarında Hint Okyanusu içinde, madagaskar adası bir cennet gibiydi. Laluh, adanın üstünde bir iki tür attı, maymunları ve bir çok kuş türünü yakından görme fırsatları oldu.
Geri dönmeye karar verdiler. Hint okyanusunun Afrika Kıtası ile buluştuğu dağların eteklerindeki ormanın içinde kendilerine benzeyen canlılar gördüler. Kadınlar, erkekler çocuklar… yirmi, yirmi beş kişi civarındaydı.‘’Anunnakiler var burada!’’ dedi Fırat. Laluh, alçalarak ormanın üzerinde biraz dolaştı. Kaçışıyorlardı. Birden yok oldular. Laluh, epeyce ormanın üstünde durdu, ama nereye gittiklerini anlamadı. Yalnız nehrin kıyısında ilkel bir tekne duruyordu. Laluh, ”Evet burada alet ve araç yapabilen akıllı canlılar var gibi. Nehrin kenarında basit bir sandal görünüyor.” dedi.
Royem,’’arabayı aşağı indirip, onlarla tanışmalıyız’’ dedi. Laluh, ‘’Hayır, önce inceleyelim, bize zarar vermeyeceklerine emin olursak tanışabiliriz’’ diye cevap verdi.
‘’Şimdi inceleyemez miyiz?’’ dedi Bulut. ‘’Arabayı indirip, incelemeye gitmek riskli olabilir. En iyisi bir gün kara arabası ile gelip gözlemleyelim.’’ dedi Laluh.
Doruk, ”o zaman hemen gemiden yer arabasını alıp gelelim!” dedi heyecanla. Laluh, ”Olmaz, geç oldu. gemiye gidip dönene kadar hava kararır.” dedi.
Doğu turunu tamamlamışlardı. Gemiye döndüler. Döner dönmez, iletişim panosuna gidip telesekreteri açtılar. ‘’ İyi günler kaptan Laluh ve Sevgili Çocuklar, Yediler Meclisi Dünya’ ya bir gemi göndermeye karar verdi. Bu gemide elli kişi olacak. Yiyecek, inşaat ve kazı malzemeleri, dedektörler, tohumlar, evcil hayvanlar da gönderilecek. Kaptan Laluh, eşin ve üç çocuğun ile birlikte, çocukların aileleri de Dünya’daki altın çıkarma görevinde bulunmak için gönüllü oldu. Son olarak kaptan Laluh, bir şar boyunca uzay gemisi kullanmaktan men edildiniz. Niburu’dan yola çıkan geminin dört Niburu günü bitiminde Dünya’ya ulaşacağını düşünüyoruz. Kendinize iyi bakın.’’
Ses yeni gelmişti telesekretere. Sesin gelmesi dört saat sürdüğüne göre, çocukların aileleri yola çıkmıştı. ‘’ Bunu kutlayalım’’ dedi Laluh. Dondurucudan en güzel yemekleri çıkarıp ısıttılar. Bir de yaş pasta çıkardılar. Karınlarını doyurup, sonra uzun süre dans ettiler.
O gece huzur içinde uyudu çocuklar. Sonunda ailelerine kavuşacaklardı.
Siz de gezdiniz Kalahari Çölü’nü. Siz de gördünüz ormanda ve nehir kenarlarında olup bitenleri. Bu masalın sonunda gökten düşen elmalar kimlerin başına düşsün. siz karar verin.
