NAZLI SOLGUN ve FABL DENEMELERİ

1-       Okumak ve yazmak, karlı bir dağın tepesinden engelsiz  kayak yapmaya benzer, benim için.

Türkçe çok zengin ve ahenkli bir dil. Yazmaya başlayınca nasıl süzüleceğinize yolda karar veriyorsunuz.

Dağın tepesinden kendinizi bırakıverdiniz mi, kardelenler sizi bekliyordur yamaçlarda. Ağaçlar, üzerlerindeki karı atıp, daha yeşil görünmek istemeye başlar. Kuşlar, tepenizde biribirine kur yapıp, dansınıza ortak olur.

Kendimi bildim bileli bu serüvenlere atlıyorum sık sık…

Düz yazı ile yazmaya başlayınca, dili hapsediyorum hissi uyanıyor bazen. Bu yüzden hikayelerime nesir ile başlasam bile, kendimi nazım ile devam eden bir yerde buluyorum.

2-     Çocuk edebiyatı ile ilgilenme serüvenim, öğretmenliğe başlama yıllarıma denk geliyor.

Anlam bütünlüğü olmayan tekerlemeler, sayışmalar, bazen ders kitaplarında yeterince akmadığı hissine kapıldığım şiirlerle karşılaşınca, kendim yazmaya başlıyorum ve öğrencilerime okuyorum.

Kimi zaman bir ezgi uydurup şarkıya dönüştürüyorum.

Konuları merak ettirmek için, manzum bilmeceler yazıyorum. Bu yaklaşım hem benim işimi kolaylaştırıyor, hem çocukların.

Eğlenerek öğrenmek, öğrencilerin, sınıf ve okul ile bağlarını daha çok kuvvetlendiriyor.

Babaannem harika bir masal anlatıcıydı. Şiirsel bir dili vardı. Küçücük bir evin içinde olduğumu hiç anlamamışım. Her akşam diyar diyar dolaşmaktaydım.

Öğretmenliğe başlayınca, tutarsızlıktan ve çelişkilerden arındırılmış, devingen ve ahenkli bir çocuk edebiyatı yolculuğu zorunluluk haline geldi benim için. Okudum, okudum bazen de yazdım.

Fabl hayranlığım, öğrencilik yıllarıma dayanıyor.

Anlatacak çok şey var. Günümüzde Kavramlar bazen karışıyor, ve  ‘’doğru’’ nerede duracağını şaşırıyor.

Evrensel olması gereken değerler, ülkelere hatta bazen şehirlere, kasabalara, köylere, kişilere göre değişebiliyor.

Yazarak ‘’doğru’’ ya yardım etmem gerektiğini düşünüyorum. Kahramanları hayvanlardan seçince, zor konuları anlatmak kolaylaşıyor. Daha eğlenceli bir hal alıyor.

Türkçe, manzum yazılar için bir hazine. Cümlelerin içinde, kelimeleri istediğim gibi diziyorum. Yazdıklarımı okuyunca, kendimi bir ezginin içinde hissediyorum.

3- Yazdıklarım çoğalınca, fabl türünde olanları bir araya getirip, dosyalaştırdım. Birkaç yayınevine gönderdim. Luna Yayınları, hızlı bir dönüş yaptı. Yayınevinin özenli yaklaşımını her aşamada hissettim.

Çok teşekkür ediyorum.

4-     Okumak ve yazmak için, herhangi bir telkin gerekmez. Masal anlatılmış bir çocuk olmak yeterli diye düşünüyorum.

Nazlı SOLGUN  16/12/2020