KENDİNE HAYRAN KAPUÇİN
Bir Kapuçin maymunu,
Övünür dururmuş kendisiyle.
“Çıkarım göğe uzanan ağaçlara
Atlarım daldan dala.
Gece gündüz gezerim,
Etrafı gözlemlerim.
Korku nedir hiç bilmem.
Hem yakışıklıyım, hem gencim,
Yoktur benim benzerim.” der dolaşırmış.
Kapuçin, zıplar hoplarken ormanda,
Bütün kızlar hayranlıkla bakarmış ona.
Oysa o, kaptırmış gönlünü Azara’ya.
Evlenmek istediğini söyleyince genç kadına,
Karşılık bulamamış aşkına.
Gitmiş yaşlı Tamarin!in kapısına,
”Azara benim gibisini bulamaz,
Nasıl beğenmez beni Tamarin, anlat bana.” demiş.
Bunları duyan yaşlı Tamarin:
“Genç oğul, yakışıklı oğul,
İyisin, hoşsun,
Hızlısın, korkusuzsun.
En yüksek ağaçlara çıkarsın.
En uç dallarda zıplarsın.
Yoktur bu uçsuz bucaksız ormanda,
Korkusuzu senden başka.”
Bir maymun iyi bilmeli kendini,
Yapamadıklarını ve yapabildiklerini.
Ben anlatınca Kapuçin seni,
Bu övgü olur.
Fakat sen anlatınca kendini,
Alır götürür hünerlerinin değerini.
“Genç oğul, yiğit oğul,
Sen göster hünerlerini,
Biz anlatalım seni.” diye karşılık vermiş.
Kapuçin anlamış Azara’nın,
Kendisini neden sevmediğini.
O günden sonra göstermiş hünerlerini.
Gereksiz konuşup orda burda,
Övmemiş kendisini.
Sonunda kazanmış Azara’nın sevgisini.